Bakliyatın tarım sektöründe vazgeçilmez bir yer tuttuğuna işaret eden Akıncı, yaptığı açıklamada bakliyatların toprak verimliliğini artırıcı özelliklerine dikkat çekti. Bu ürünlerin azot bağlama kapasitesinin toprakların sağlığı açısından çok önemli olduğuna vurgu yapan Akıncı, kurak ve yarı kurak bölgelerde yetiştirilebilen bakliyatların, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol üstlendiğini dile getirdi. Bakliyat üretiminin kırsal kalkınma için önemli bir fırsat sunduğunu ve bu ürünlerin çiftçiler için düşük maliyetli, yüksek getirili bir faaliyet sağladığını kaydeden Akıncı, ancak, bakliyat üretimindeki gerilemenin, yerli üretimin desteklenmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdiğini ifade etti.
1990 yılından bu yana baklagil ekim alanlarında yüzde 50’lere varan bir azalma yaşandığını belirten Akıncı “Aynı dönemde bakliyat üretimi de yüzde 33,2 oranında düşüş gösterdi. 2016 yılında Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen “Uluslararası Bakliyat Yılı” sonrasında yapılan çalışmalarla üretimde bir artış sağlandı ve toplam üretim 1 milyon 345 bin tona ulaştı. Ancak, bu artışa rağmen nohut dışında en çok üretilen baklagillerde arz açığı devam ediyor” dedi.
Bakliyatların Türkiye’nin tarım ihracatındaki önemine de değinen Başkan Akıncı, özellikle kırmızı mercimek ve nohut gibi bakliyatların Orta Doğu, Afrika ve Asya ülkelerine ihraç edildiğini ve bu ihracatın ülke ekonomisine önemli bir katkı sağladığını söyledi.
Dünya Bakliyat Günü’nün, bakliyatın insanlık için taşıdığı önemi bir kez daha hatırlattığını belirten Akıncı, "Bakliyat hem tarımın sürdürülebilirliği hem de gıda güvenliği açısından vazgeçilmez bir rol oynuyor. Türkiye, sahip olduğu tarım potansiyeliyle bakliyat üretiminde dünya çapında önemli bir konumdadır. Bu özel günde, bakliyat üretimine katkı sağlayan herkese teşekkür ediyor, sağlıklı ve bereketli bir gelecek diliyoruz" şeklinde konuştu.